CHP’li Özel: “CHP’de bir şeyler değişiyor” dedirtecek bir hareket ile yürümemiz lazım

Toplumda daha önce görmediğim bir şey görüyorum. Bu salondaki üyelerimizin, delegelerimizin, o günü, o geceyi, uykusuz geceleri benim gibi ıstırap içinde geçirdiklerinden şüphem yok. Bir duygusal kopuş görüyorum. Bir duygusal kopuş, yerel seçimlerde inanılmaz bir felaketi tetikleyeceği gibi, Türkiye’nin rejimi açısından da kaya gibi duran o yüzde 25’i dağıttığınızda bir daha toplamak da mümkün olmaz. Bunu yetkili kurullarımızda konuştum. Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli seçimi olarak gördüğümüz, inandığımız, sizleri inandırdığımız ve birlikte emek verdiğimiz bir seçim sonrasında buradayım. O diktatörün oy vereni yine sandığa gider aynı gücüyle, bu taraf yarıya düşünce, oyunu artırarak seçilir. Seçim sonrası kolumu kaldıracak takatim yoktu. Kimseyi kırmadan, üzmeden, hem genel başkana vefasızlık etmeden, hem partide kaybedecek bir kişi bile olduğunu düşünmeden bir şeyler yapmamız gerekiyor. Nezaketle ve net şekilde ayrıştık” ifadesini kullandı. Bu, hepimizin omzunu yerine bastırırken birilerinin iştahını kabartıyor. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Örgütü merkezine almayan her şeyi reddediyorum. Özel, şunları kaydetti:. Bunu Manisa’da, Çankaya’da, Manavgat’ta, Trabzon’da, Ardahan’da, Konya’da, Edirne’de görüyorum. Bizim o yüzde 25’i artırmakla meşgul olmamız lazım. 14 ve 28 Mayıs akşamları, bir büyük üzüntüyü hep birlikte yaşadık. Dünya kadar saldırı var, laiklik tehdit altında. Partide bazı arkadaşlarımız, bir yenilgi olmadığını, sadece kazanamadığımızı, kaybetmediğimizi, sonucun o kadar da kötü olmadığını, hiçbir şey olmamış gibi devam etmemiz gerektiğini söylediler. Bir özeleştiri ve partinin ikinci yüzyılda, birinci yüzyılda olduğu gibi yeni kurucu kadrolarla, gençlerle ve topluma CHP’de bir şeyler değiştiriyor dedirtecek bir hareketle yürümemiz lazım. Başta laiklik altı oku canı gibi savunan bir partiye ihtiyacımız var” ifadesini kullandı. Dünyadaki bütün otoriter popülist liderler, muhalefetin yılmasından, muhaliflerin umudunu kaybetmesinden, sandığa küsmesinden beslenir. Yukarıda karar süreçlerinin danışmanlarla yürütüldüğü, bizlerde olmayan aklın sağdan, daha sağdan danışmanlarla getirildiği, bizlerde layık görülemeyen kadroların sağdan kadrolarla doldurulduğu, baş üstünde bir yüzde 25’lik cam tavana ikna olmuş mahcup ve mahkum bir siyaseti reddediyorum. Partiden kopan, bırakın partiden kopmayı siyasetten kopan bir duygusal kopuş var. Bu partiye bir kez daha seçim yenilgisi yaşattıramayız, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Hepimiz, bu kadar önem atfettiğimiz seçimin sonuna böyle kavuşmakta büyük sorumluluk hissettik.

CHP’li Özel: “CHP’de bir şeyler değişiyor” dedirtecek bir hareket ile yürümemiz lazım

Toplumda daha önce görmediğim bir şey görüyorum. Bunu Manisa’da, Çankaya’da, Manavgat’ta, Trabzon’da, Ardahan’da, Konya’da, Edirne’de görüyorum. O diktatörün oy vereni yine sandığa gider aynı gücüyle, bu taraf yarıya düşünce, oyunu artırarak seçilir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Örgütü merkezine almayan her şeyi reddediyorum. Partiden kopan, bırakın partiden kopmayı siyasetten kopan bir duygusal kopuş var. Bu partiye bir kez daha seçim yenilgisi yaşattıramayız, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Başta laiklik altı oku canı gibi savunan bir partiye ihtiyacımız var” ifadesini kullandı. Bunu yetkili kurullarımızda konuştum. Dünyadaki bütün otoriter popülist liderler, muhalefetin yılmasından, muhaliflerin umudunu kaybetmesinden, sandığa küsmesinden beslenir. Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli seçimi olarak gördüğümüz, inandığımız, sizleri inandırdığımız ve birlikte emek verdiğimiz bir seçim sonrasında buradayım. Özel, şunları kaydetti:. Seçim sonrası kolumu kaldıracak takatim yoktu. Bu salondaki üyelerimizin, delegelerimizin, o günü, o geceyi, uykusuz geceleri benim gibi ıstırap içinde geçirdiklerinden şüphem yok. Bizim o yüzde 25’i artırmakla meşgul olmamız lazım. Hepimiz, bu kadar önem atfettiğimiz seçimin sonuna böyle kavuşmakta büyük sorumluluk hissettik. Kimseyi kırmadan, üzmeden, hem genel başkana vefasızlık etmeden, hem partide kaybedecek bir kişi bile olduğunu düşünmeden bir şeyler yapmamız gerekiyor. Yukarıda karar süreçlerinin danışmanlarla yürütüldüğü, bizlerde olmayan aklın sağdan, daha sağdan danışmanlarla getirildiği, bizlerde layık görülemeyen kadroların sağdan kadrolarla doldurulduğu, baş üstünde bir yüzde 25’lik cam tavana ikna olmuş mahcup ve mahkum bir siyaseti reddediyorum. Partide bazı arkadaşlarımız, bir yenilgi olmadığını, sadece kazanamadığımızı, kaybetmediğimizi, sonucun o kadar da kötü olmadığını, hiçbir şey olmamış gibi devam etmemiz gerektiğini söylediler. Bir duygusal kopuş görüyorum. Bir duygusal kopuş, yerel seçimlerde inanılmaz bir felaketi tetikleyeceği gibi, Türkiye’nin rejimi açısından da kaya gibi duran o yüzde 25’i dağıttığınızda bir daha toplamak da mümkün olmaz. Bu, hepimizin omzunu yerine bastırırken birilerinin iştahını kabartıyor. Dünya kadar saldırı var, laiklik tehdit altında. Nezaketle ve net şekilde ayrıştık” ifadesini kullandı. 14 ve 28 Mayıs akşamları, bir büyük üzüntüyü hep birlikte yaşadık. Bir özeleştiri ve partinin ikinci yüzyılda, birinci yüzyılda olduğu gibi yeni kurucu kadrolarla, gençlerle ve topluma CHP’de bir şeyler değiştiriyor dedirtecek bir hareketle yürümemiz lazım.