Emre Kongar: Tutuklular ve mahkûmlar da insandır

 
Emre Kongar: Tutuklular ve mahkûmlar da insandır Emre Kongar: Tutuklular ve mahkûmlar da insandır

Ayrıca yakınlarla görüşmelerde çok sorun yaşandığı vurgulanıyor. Bence ülkemizin en önemli sorunlarının başında, cezaevlerinde yatan mahkûm ve tutuklu sayısının yüksekliği geliyor. 813, Çocuk 1. . Kimisi doğrudan mektup yazarak, kimisi sosyal medya üzerinden, çok çeşitli sorunlar aktarıyorlar. Üzerinde durulan sorunlar arasında “tecrit uygulaması” şikâyetlerinin çokluğu dikkatimi çekiyor. ***Cezaevleri esas olarak, insanların “ilaveten cezalandırıldığı” değil, verilen “serbestlikten mahrumiyet” cezasının “sadece infaz” edildiği yerlerdir. Oradaki tutuklu ve mahkûmların da aynen orada görevli olan devlet memurları gibi, birer insan oldukları asla unutulmamalıdır. 406Toplam 38 bin 537 Cezaevindekilerin yüzde 12’si. ",. Bu sayının yüksekliği, hem ülkede işlenen suçların arttığını gösteriyor. Habere göre Türkiye’de 100 bin kişiden 356’sı hapishanelerde bulunuyor. Buna göre Türkiye’de hapishanelerdeki mahpus oranı AB’nin 3. Bir de, infaz konusunda, denetimli serbestlik hakkının kullandırılmasında çok haksızlık yapıldığı belirtiliyor. Hem de tutuksuz yargılanma esas olduğu halde, özellikle siyasal suçlarda, “önce tutukla sonra yargıla” ilkesinin hemen hemen genel uygulama haline gelmiş olmasını. ***Ben de Ceza İnfaz Kurumları İstatistikleri’ne baktığımda, “Ceza İnfaz Kurumunda Bulunan Tutuklu/Hükümlü Mevcutları” konusunda bulabildiğim en son sayılar 31 Mart 2022 tarihliydi. ***Benim, taraf, suç, kimlik, ideoloji ve kişilik farkı gözetmeksizin, sadece haksızlık ve hukuksuzluklara değindiğim fark edildiği için, her kesimden, her konudaki mahkûm ve tutuklulardan ve yakınlarından pek çok şikâyet iletisi alıyorum. 4 katı. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde ise 106. Tutukluların dağılımı da şöyleydi:Erkek 35 bin 318, Kadın 1. Bir başka deyişle, bir cezaevi aslında bir eğitim ve bir tedavi kurumu olarak düzenlenmeli ve öyle yönetilmelidir. . Bu sayılara göre, cezaevlerinde 2022 başında toplam 314 bin 502 kişi vardı. Sevgili okurlarım, bir ülkenin uygarlık düzeyi ilk bakışta onun trafik düzeninden, derinliğine bakıldığında ise cezaevlerinden anlaşılır. Türkiye, uluslararası karşılaştırmalı istatistiklerde, gerek Demokratik Rejim gerek Hukuk Devleti gerekse Medya Özgürlüğü konularında sürekli olarak aşağı doğru bir eğilim gösteriyor. Mahkûmların dağılımı şöyleydi:Erkek 264 bin 935, Kadın 10 bin 360, Çocuk 670 Toplam 275 bin 965 Cezaevindekilerin yüzde 88’i. Şikâyetlerin başında, yaşlı ve hasta mahkûm ve tutukluların sağlık ve tedavi sorunları var. Örneğin Euronews, hapishanelerde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısının son yedi yılda rekor seviyede arttığını belirtmiş. Türkiye aynı zamanda, Avrupa’da cezaevlerinin en kalabalık olduğu ülke. Euronews’in TÜİK ve Adalet Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre 2011 yılında ceza infaz kurumlarındaki mahpus sayısı 128 bin iken bu sayı 2022 sonunda 341 bine yükselmiş.

Emre Kongar: Tutuklular ve mahkûmlar da insandır

Türkiye aynı zamanda, Avrupa’da cezaevlerinin en kalabalık olduğu ülke. Tutukluların dağılımı da şöyleydi:Erkek 35 bin 318, Kadın 1. Euronews’in TÜİK ve Adalet Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre 2011 yılında ceza infaz kurumlarındaki mahpus sayısı 128 bin iken bu sayı 2022 sonunda 341 bine yükselmiş. 4 katı. Bir başka deyişle, bir cezaevi aslında bir eğitim ve bir tedavi kurumu olarak düzenlenmeli ve öyle yönetilmelidir. Bu sayının yüksekliği, hem ülkede işlenen suçların arttığını gösteriyor. Buna göre Türkiye’de hapishanelerdeki mahpus oranı AB’nin 3. . Kimisi doğrudan mektup yazarak, kimisi sosyal medya üzerinden, çok çeşitli sorunlar aktarıyorlar. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde ise 106. ***Ben de Ceza İnfaz Kurumları İstatistikleri’ne baktığımda, “Ceza İnfaz Kurumunda Bulunan Tutuklu/Hükümlü Mevcutları” konusunda bulabildiğim en son sayılar 31 Mart 2022 tarihliydi. Oradaki tutuklu ve mahkûmların da aynen orada görevli olan devlet memurları gibi, birer insan oldukları asla unutulmamalıdır. Örneğin Euronews, hapishanelerde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısının son yedi yılda rekor seviyede arttığını belirtmiş. ***Cezaevleri esas olarak, insanların “ilaveten cezalandırıldığı” değil, verilen “serbestlikten mahrumiyet” cezasının “sadece infaz” edildiği yerlerdir. Mahkûmların dağılımı şöyleydi:Erkek 264 bin 935, Kadın 10 bin 360, Çocuk 670 Toplam 275 bin 965 Cezaevindekilerin yüzde 88’i. 406Toplam 38 bin 537 Cezaevindekilerin yüzde 12’si. Türkiye, uluslararası karşılaştırmalı istatistiklerde, gerek Demokratik Rejim gerek Hukuk Devleti gerekse Medya Özgürlüğü konularında sürekli olarak aşağı doğru bir eğilim gösteriyor. ",. Üzerinde durulan sorunlar arasında “tecrit uygulaması” şikâyetlerinin çokluğu dikkatimi çekiyor. . Şikâyetlerin başında, yaşlı ve hasta mahkûm ve tutukluların sağlık ve tedavi sorunları var. ***Benim, taraf, suç, kimlik, ideoloji ve kişilik farkı gözetmeksizin, sadece haksızlık ve hukuksuzluklara değindiğim fark edildiği için, her kesimden, her konudaki mahkûm ve tutuklulardan ve yakınlarından pek çok şikâyet iletisi alıyorum. Bence ülkemizin en önemli sorunlarının başında, cezaevlerinde yatan mahkûm ve tutuklu sayısının yüksekliği geliyor. Bir de, infaz konusunda, denetimli serbestlik hakkının kullandırılmasında çok haksızlık yapıldığı belirtiliyor. Habere göre Türkiye’de 100 bin kişiden 356’sı hapishanelerde bulunuyor. 813, Çocuk 1. Hem de tutuksuz yargılanma esas olduğu halde, özellikle siyasal suçlarda, “önce tutukla sonra yargıla” ilkesinin hemen hemen genel uygulama haline gelmiş olmasını. Sevgili okurlarım, bir ülkenin uygarlık düzeyi ilk bakışta onun trafik düzeninden, derinliğine bakıldığında ise cezaevlerinden anlaşılır. Ayrıca yakınlarla görüşmelerde çok sorun yaşandığı vurgulanıyor. Bu sayılara göre, cezaevlerinde 2022 başında toplam 314 bin 502 kişi vardı.